Yusuf Suresi Tefsiri 44. Bölüm – Nouman Ali Khan
Nouman Ali Khan’ın yaptığı Yusuf Suresi Tefsiri 44. Bölüm. Bu derste Yusuf Suresi 70. ayet ile 75. ayetleri arası konu ediliyor.
“Muhafızlar Yusuf’un (as) kardeşleri de dahil bütün kervanın, develerin etrafını sarıyorlar…”
Muhafızlar Yusuf’un (as) kardeşleri de dahil bütün kervanın, develerin etrafını sarıyorlar. “قَالُواْ نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ” “Hükümdarın kadehini arıyoruz.” dediler. “صُوَاعَ” geniş bardak demektir. Öncesinde Allah “سِّقَايَةَ” yani su kabı ifadesini kullanmıştı. O yüzden çok da önemli bir şeymiş gibi gözükmedi. Ama şimdi ise “صُوَاعَ الْمَلِكِ” diyor. Hükümdarın kadehi. Sembolik ölçü kabı, heybetli bir nesne kayıp. “وَلِمَن جَاء بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ” Şimdi bu sözler, açıkça belirtilmese de, büyük ihtimalle Yusuf’a(as) ait olan sözler. Dikkatle dinleyelim: “Onu bulana” -kayıp kadehi kastediyor- “bir deve yükü ödül var.” Yani ödülleri fazladan bir deve yükü erzak.
Ancak insanların fazladan erzağı taşıyacak fazladan develeri yok. Bu yüzden yükü de taşıyabilmeleri için bir de deve verilecek. Çünkü bir devenin yükünü yüklenip gidemezsiniz, buna gücünüz yok bir deveye ihtiyacınız vardır. Kimsenin de boş devesi yok. Bu yüzden bir deve+bolca yük alacaksınız, eğer bu kabı bulursanız.
“وَلِمَن جَاء بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ” Yani bunu Yusuf (as) söylüyor.
Bazı tefsirciler bunu “Hırsız var!” diye seslenen kişinin söylediğini ifade ediyor ancak sorun şu ki, onun görevi duyuru yapmak, ödül dağıtmak değil. Çok kısa bir süre içerisinde de ödülün ne olduğunu belirleyemez. Kime ne için ödül verileceğini belirleme yetkisi olan kişi Yusuf(as)’tur.
“Onu getirene bir deve yükü fazladan erzak var “وَأَنَاْ بِهِ زَعِيمٌ” ve ben de ona kefilim.”
“Onu getirene bir deve yükü fazladan erzak var “وَأَنَاْ بِهِ زَعِيمٌ” ve ben de ona kefilim.” Kendim garanti veriyorum diye ekledi. Peki ama neden? Anlamanızı istediğim iki olasılık var. Biri, Yusuf(as) kadehi bana getirin dediği zaman bilgi sahibi olan herhangi bir kimse hırsızı ortaya çıkarmamda bana yardımcı olursa onu ödüllendireceğim diyor. “Aranıyor, bulana ödül” posterleri gibi. Birinci olasılık bu.
Diğeri ise, belki bir hırsız vardır. Ve hırsız şu şekilde teslim olabilirim diye düşünebilir. “Bakın ne buldum! Kadeh!” Böyle dersem bana yüklü bir deve mi verecekler? Hiç sanmıyorum bence bana tuzak kuruyorlar. “Kadehi getirip onu buldum dersem beni suçlayacaklar” diye düşünebilir. “Güzel denemeydi, ama yemezler” “Beni ödüllendireceğinizi söyleseniz de tutuklayacağınızı biliyorum.” Anladınız mı? Bu yüzden Yusuf (as) bizzat kefil oluyor. Çünkü genelde bir yetkili ben buna kefilim dediği halde aksi gerçekleşebiliyor Ancak Yusuf(as) “BEN kefilim!” dediği zaman insanlar onun sözünün eri olduğunu biliyor.
Öyle ki, bir düzenbaz bile saçma sapan sebepler göstererek “Aaa anlamadığım bir şekilde sandalyemin altına gelmiş. İşte burada, siz görmediniz mi, şuracıktaymış! Şimdi bir yıllık erzak yüklü devemi verecek misiniz? Yusuf(as) kefil olduğu için bir hırsız dahi bu güvene sahip olur. Ama Yusuf(as) hırsız olmadığını biliyor. “Onu bulana bir deve yükü ödül var” demesi de tuhaf, bunu yapan zaten o! Rasulullah’ın (sav) “الحرب خداع” “Savaş, hileden ibarettir.” sözüne geliyoruz. Bu da bir tür savaş. Bunu yarın size açıklayacağım.